AtlasJet Isparta Kazası

O kaza olmasaydı Türkiye bu gün Cern’de üye olurdu.

AtlasJet’in 4203 sefer sayılı İstanbul Atatürk Havalimanı- Isparta Süleyman Demirel Havalimanı uçuşunu yapacak olan uçak 29 Kasım 2007 günü saat 23.20’de kalkacaktı ancak uçağın Priştine seferinden geç dönmesi nedeniyle uçak 30 Kasım saat 00.51’de kalkışını gerçekleştirdi. Uçakta Türkiye için çok önemli araştırmalar yapan bilim insanları vardı. Uçak, AtlasJet’in World Focus Havayolları’ndan kiraladığı bir MD-83 idi.

Uçak kalktıktan sonra Süleyman Demirel Havalimanı’na inişe geçtiği sırada saat 01.36’da Isparta’ya 18 km uzaklıkta Keçiborlu’ya düştü. AtlasJet kazada uçaktaki 57 kişiden kimsenin kurtulamadığını açıkladı.

Neden Düştü?

Araştırma yapan ekipler uçağın kara kutusunu buldu. Uçakta herhangi bir teknik sorun yoktu ve hava şartları olumluydu. SHGM uçağın rotasından saptığını ve uçakta herhangi bir problem olmadığını bildirdi. Ne motorları ne iniş takımları ne de kokpit cihazları, hepsi sorunsuzdu. Uçağın kara kutuları incelenmek için Almanya’ya gönderildi. Almanya’dan gelen ilk raporda düşmenin nedeni pilotaj hatası olarak belirlendi. Ancak kazayı araştıran Kanadalı bir avukat pilotaj hatası değil de teknik bir sorun olduğuna inandığını belirtti. Amerikalı avukatlar ise teknik bir sorun olması halinde Boeing’in 200 ila 300 milyon dolarlık bir tazminat ödemesi gerektiğini söyledi.
Ulaştırma Bakanlığı 2008’de hazırladığı raporda, pilotların yorgun ve deneyimsiz olduğunu belirtti. Ayrıca uçakta olması gereken yer yaklaşım ikaz sisteminin arızalı olduğu belirtildi. Bu nedenle pilotlar kör uçuş yaptı ve uçağın kuyruk kısmı Türbetepe’ye çarptı. Pilotların hata yapmalarının başka sebepleri ise daha önce Isparta’ya hiç uçuş yapmamaları ve MD-83 tipi uçakta deneyimsiz olmaları olarak belirlendi.

Sabotaj İddiası

Sabotaj Teorisi
Uçakta Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki bir konferansa giden 5 bilim insanı vardı. Bunlar nükleer çalışmalarda yer alan önemli insanlardı. Kazada ölen Engin Arık , Türkiye’de Cern benzeri bir parçacık hızlandırma laboratuvarı kurma projesinde çalışıyordu. Ve Türkiye’deki toryum madeninden bahsetmişti. Bu madenle Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanabileceğini söylemişti. Bu nedenle bu uçağının düşmesinin bir kaza değil sabotaj olduğu iddia edildi. SHGM sabotaj iddiasına dair herhangi bir kanıt bulamadıklarını açıkladı fakat uçak düştükten sonra Profesör Engin Arık’ın çalışmalarının bulunduğu laptop uçakta bulunamadı.
O uçak düşmeseydi Türkiye bu gün fizik konusunda 30 yıl daha ilerde olacaktı. Belki de toryum madeni işliyor olacaktık. Bunların hepsi bir tesadüf müydü yoksa gelişmemizi istemeyen birileri tarafından bu uçak düşürüldü mü?

Uçakta bulunan bilim insanları:

Boğaziçi Üniversitesi
Nükleer Fizik bölümü öğretim üyesi Profesör Dr. Engin Arık
Araştırma görevlisi Berkol Doğan
Lisansüstü öğrenci Engin Abat
Doğuş Üniversitesi
Fen Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Boyda
Doç. Dr. İskender Hikmet
Araştırma görevlisi Mustafa Fidan