Dünya’nın en büyük havacılık faciası yerde gerçekleşti: Tenerife Faciası
Dünyanın en büyük uçak kazası Tenerife faciası…
Tenerife Faciası
27 Mart 1977 Pazarı Amsterdam’dan kalkan KLM şirketine bağlı Boeing 747-206B ve Los Angeles’tan kalkan Pan Am şirketine bağlı Boeing 747-121 sakin sakin Grand Canaria Havalimanına doğru süzülüyorlardı. Ama o gün Grand Canaria Havalimanında bir bomba patlamış ve bir kişi yaralanmıştı. Ardından ikinci bir bomba ihbarı yapılmış ve havalimanı kapatılmıştı.
Grand Canaria Havalimanına yapılan tüm uçuşlar komşu ada Teneriffe’de bulunan Santa Cruz de Tenerife şehrinde bulunan Los Rodeos Havalimanına yönlendirilmişti. Pazar günü olduğu için havalimanı zaten oldukça yoğundu ve havalimanını sis kaplamıştı.
Bu iki dev Boeing 747 Los Rodeos’a yönlendirilen uçaklardandı. İki uçak alana inip beklemeye başladı. O zamanlar KLM’in reklam yüzü olan ve en deneyimli pilotlarından kaptan pilot Van Zanten kaybettikleri süre için Los Rodeos’ta yakıt almaya karar verdi. Ama bu kararın bir faciaya yol açacağını o da bilmiyordu. Pan am uçağı tam da KLM uçağının arkasındaydı. Ardından Grand Canaria Havalimanı tekrar açıldı ve büyük bir kaos başladı.
Pilotlar sabırsızdı ve bir an önce varış noktalarina ulaşmak istiyorlardı, fakat içlerinde en sabırsızı KLM’in kaptan pilotu Van Zanten’di. Çünkü KLM o dönemde uçuş saatini geçiren pilotlara çok katı davranıyordu. Kuleden talimat alan Pan Am ve KLM alandaki tek pistte taksi yapmaya başladılar. Önde olan KLM pist başına gelip kalkış konumuna gelme talimatı almıştı. Pan Am uçağı ise C3 taksi yoluna sığmadığı için C4 taksi yoluna yöneldi.
Kalkış pozisyonu alan Van Zanten sıradışı bir kararla kalkış izni almadan motorlara güç verdi. Kara kutu kayıtlarında 2. Pilotun bunu önlediği öğrenildi. 2. Pilot kuleden izin almadıklarını söyledi. Van Zanten motorlara giden gücü kesti ve 2. Pilota izin almasını söyledi. Kule talimat verirken kara kutu kayıtlarında tekrar motor sesi duyuluyordu. Aceleci davranan kaptan pilot hatalı kararlar veriyordu. Kule kalkış için bekleyin dediği sırada KLM pistte hızlanıyordu. KLM şirketine göre iletişim cihazları cızırtılıydı ve kaptan pilot kulenin sadece “Tamam” dediği kısmı duymuştu. O sırada pistte olduklarını söyleyen Pan Am’ın sesi de KLM’e gitmemişti. Ancak yine de Pan Am uçağının pistte olduğunu düşünen uçuş mühendisi ve yardımcı pilot Van Zanten’i uyardı. Ama kaptan pilot kendine güveniyordu ve kalkış yapacaktı.
KLM uçağı kalkarken çok yoğun bir sis çökmüştü. Sis nedeniyle çok az bir mesafe kala 2 Boeing 747 birbirini farketti. Karşıdan gelen Pan Am uçağını gören Van Zanten lövyeyi sonuna kadar kendine çekti ve Pan Am’ın üzerinden geçmeye çalıştı ancak verdiği ölumcül kararla yakıt aldığı için KLM uçağı ağırlığından dolayı kalkamadı. O sırada Pan Am uçağının kaptan pilotu Victor Grubs motorlara tam güç vererek pistten çıkmaya çalıştı. Çarpışma sırasında Pan Am uçağının burnu taksi yoluna doğru dönmüştü. Yani kafa kafaya bir çarpışma olmadı. KLM uçağı Pan Am uçağının üst kısmına çarptı ve çarpışmadan sonra bir miktar daha yükselip 150 metreden yere çakıldı ve yerde yaklaşık 300 metre sürüklendi.
Pan Am uçağında hayatta kalanlar uçağın sağ kanadından çıkmaya çalıştı. Fakat motorlara tam güç çalışıyordu ve parçalanıyordu ve parçalardan biri bir kabin memurunu öldürdü. Kurtarma ekiplerinin Pan Am uçağına gelmesi uzun bir zaman aldı çünkü sis nedeniyle ekipler pistte 2. bir uçak olduğunu bilmiyordu. Onlar KLM uçağının yangınıyla uğraşıyordu. Van Zanten yakıt almasaydı bu olay asla yaşanmayacaktı. KLM uçağından 234’ü yolcu 14’ü mürettebat olmak üzere maalesef kimse kurtulamadı. Pan Am uçağında ise 396 kişilik uçakta 335 kişi hayatını kaybetti.
Ardından oluşturulan inceleme ekibi kazanın temel nedenini Van Zanten’in kalkış izni almadan pistte hızlanması olarak gösterildi. Ek sebeplerden biri ise iletişim hatasıydı. Kimine göre o gün kule görevlileri maç izliyordu ve dikkatleri dağınıktı. Suçlamaları kabul etmeyen Hollandalı KLM nihayetinde tazminat ödemek zorunda kaldı.