Geç kalınmış yolculuk: Ay’a gitmek
‘2023’te Ay’a gidiyoruz!’
Teknoloji çağının bizleri kendi standartlarına ulaştırması ve şu an için öngörüsel olarak hayatımızda yer almasını planladığımız uzay ve beraberinde ki sır perdesi aydınlanıyor.
Türkiye, uzay ile ilgili araştırmalarda bilgi ve birikimini sağlamak adına 1985 tarihinde TÜBİTAK Uzay Enstitüsü’nü kurarak ilk adımını atmıştır.
Kuruluşundan itibaren uydu, TV, haberleşme ve yer gözlem uydularına öncelik veren TÜBİTAK ilk uydusu olan TÜRKSAT 1B’yi 1994 yılında fırlatarak çalışmalarına başladı. Çalışmalara ara vermeden devam eden ve akabinde gelişen teknolojiye yetişmeye çalışan TÜRKSAT 1996’da TÜRKSAT 1C, 2001’de TÜRKSAT 2A, 2008’de TÜRKSAT 3A, 2014’de TÜRKSAT 4A, 2015’te TÜRKSAT 4B güncel ve son olaraktan 2021’de milli imkanlarla Türkiye’de birleştirilen TÜRKSAT 5A uydularını yörüngeye gönderip hizmete sunmuştur.
Yapılan çalışmalar sonucunda her alanda yenilikçi ve gelişmekte olan Türkiye TÜRKSAT’tan ayrı olarak tamamen uzayı keşfetmek, tanımak ve bağımsız olarak incelemelerde bulunmak adına 2018 yılında Türkiye Uzay Ajansı TUA’yı kurdu.
Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulması uzay ve havacılık bilimini bu alandaki teknolojilerin gelişiminin yaygınlaştırılmasını bütün bunlar olurken Türkiye’nin uzaya yönelik hareketlerinde hak ve menfaatlerinin korunması ve güvence altına alınmasını sağlamak adına atılan büyük bir devlet adımı olmuştur.
Türkiye uzay ajansı günümüzde çalışmalarına devam etmekle birlikte geçtiğimiz günlerde 10 yıllık plan, proje ve çalışma hedefi olan Milli Uzay Programı’nı kamuoyuna açıkladı. Programda açıklanan ve ajans takviminde planlanan en önemli iki husus 2023’te Ay’a ilk roketin fırlatılması ve beraberinde bir Türk vatandaşının bilim amacı ile uzaya göndererek Türk astronotların yetişmesini bu programda yer edinip meslek haline getirilmesi olarak açıklandı.
‘2023’te Ay’a gidiyoruz!’ sloganı ile gündemlerde yer edinen Türkiye Uzay Ajansı arayış ve çalışmalarına devam etmektedir.